“Bizden Misin?”
Aidiyet, Dışlanma ve Türkiye’nin Gündeminden Yansımalar
Son günlerde Türkiye’nin gündeminde sıkça yer alan “Bizden misin?” sorusu, göründüğünden çok daha derin psikolojik ve sosyolojik katmanlara sahip. Bu soru, bir yandan aidiyet ihtiyacını yansıtırken, diğer yandan “öteki” kavramını besleyerek toplumsal bölünmeleri derinleştirebiliyor.
Aidiyet İhtiyacı: İnsanın Temel Psikolojik Dürtüsü
İnsan, doğası gereği bir gruba ait olma ihtiyacı duyar. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde de belirtildiği gibi, aidiyet hissi, güvenlik ve sevgi ihtiyacının ardından gelen temel bir motivasyon kaynağıdır.
- “Bizden misin?” sorusu, kişinin “güvenilir bir üye” olup olmadığını sorgular.
- Kabul görme arzusu, bireyi grubun normlarına uymaya iter.
- Reddedilme korkusu, anksiyete ve sosyal izolasyona yol açabilir.
Türkiye gibi kolektivist kültürlerde aidiyet duygusu daha baskındır. Bu nedenle, “biz” ve “onlar” ayrımı daha keskin yaşanır.
Ötekileştirme ve Dışlanma Psikolojisi
“Bizden değilsen, ötekisin” algısı, toplumsal kutuplaşmayı besler. Psikolojide bu durum, “Sosyal Kimlik Teorisi” (Tajfel & Turner) ile açıklanır:
- İnsanlar, kendilerini bir gruba ait hissederek benlik saygılarını artırır.
- Diğer grupları küçümseyerek kendi grubunu yüceltme eğilimi vardır.
- Dışlanan bireyler, depresyon, öfke veya aşırı uyum çabası gösterebilir.
Türkiye’de siyasi, etnik veya dini aidiyetler üzerinden sıkça sorulan bu soru, “öteki” olarak etiketlenen kesimlerde psikolojik yıpranmaya yol açıyor.
Sosyal Medya ve “Bizden Misin?” Sorgulamasının Yaygınlaşması
Sosyal medya, bu tür aidiyet sorgulamalarını daha görünür kılıyor:
- Eko odaları (filter bubbles), insanları sadece kendi gruplarıyla etkileşime sokarak kutuplaşmayı artırıyor.
- Linç kültürü, “bizden olmayanı” cezalandırma eğilimini tetikliyor.
- Takipçi/beğeni baskısı, kişileri “kabul görmek için” yapay kimlikler oluşturmaya itebiliyor.
“Bizden Misin?” Sorusuna Verilen Tepkiler ve Psikolojik Sonuçlar

- Kabul Edilenler: Güven ve onay hisseder, grup normlarına daha sıkı bağlanır.
- Reddedilenler: Yalnızlık, öfke veya kendini kanıtlama çabasına girer.
- İkilemde Kalanlar: Kimlik karmaşası (identity confusion) yaşayabilir.
“Biz” Kimiz?
“Bizden misin?” sorusu, aslında “biz”in kim olduğunu da sorgulatıyor. Türkiye gibi çok kimlikli toplumlarda, bu sorunun yanıtı ötekileştirmeden, kucaklayıcı bir dilde aranmalı.
Unutmamak gerekir ki, gerçek aidiyet, kişinin kendisi olarak kabul edilmesiyle mümkündür.
“Bölünmüş bir toplum değil, çeşitliliğiyle güçlenen bir ‘biz’ yaratabiliriz.”
Bu yazının tüm hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Yazının tamamı veya bir bölümü; yazarın yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, alıntılanamaz, yayımlanamaz, ticari amaçla kullanılamaz. İzinsiz kullanım halinde yasal işlem başlatılacak olup, her türlü hukuki ve cezai sorumluluk izinsiz kullanan kişiye aittir.
©psikologecemsercan



