GENÇLER İÇİN HAYAT NASIL KOLAYLAŞTIRILIR?

Türkiye’de genç yaşta intihar oranları, son yıllarda artış göstermiştir. Ancak kesin verilere dayanarak Türkiye genelindeki intihar oranını belirtmek zordur, çünkü bu veriler genellikle kamuoyuna açık olarak sunulmamaktadır ve bazen yanlış ya da eksik olarak kaydedilebilir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi resmi kurumların verileri genellikle yıllık bazda sunulur, ancak bu veriler genellikle yaş, cinsiyet ve coğrafi bölge gibi farklı değişkenler üzerinden detaylandırılmaz.

En fazla intihar eden yaş grubu 20-24 yaş aralığındaki gençler. 2021’deki toplam 4 bin 158 intiharın 523’ünü 25-29 yaş aralığındaki gençler oluşturdu. Bunu 508 intiharla 20-24 yaş aralığı ve 448 intiharla 30-34 yaş aralığı takip etti. 25-29 yaş aralığında intihar edenlerin sayısı 2019’da 364 kişi iken 2020’de 442’ye, 2021’de ise 523’e çıkmış oldu.
2021 sonrası , 2022 2023 2024?

İstanbul’da Marmaray gibi yoğun kullanılan toplu ulaşım araçlarında intihar vakalarının sık yaşanmaya başlaması benim gibi bir çoğunuza nedenini düşündürmüştür; birkaç sebebi olabilir. Toplumsal baskılar, ekonomik sıkıntılar, işsizlik, aile problemleri gibi faktörler aklımıza ilk gelenlerdir. İntihar girişimleri depresyon, anksiyete, travma sonucu da ortaya çıkabilir.

İntihar girişimi riskini azaltmak için duygusal destek, profesyonel yardım ve toplumsal farkındalık önemli rol oynamaktadır. Bu konuda dikkatli ve özenli bir iletişim yaklaşımıyla gençlerin desteklenmesi gerekmektedir. İntihar düşüncesi olan bir gençle iletişim kurarken ne yapılmalı?
Genç ile samimi bir iletişim kurun, duygularını gerçekten anlamaya çalışın. Onun yaşadığı zorlukları ve duygularını anlamaya çalışmanız, iletişimi güçlendirecektir. Bu iletişimde aktif dinleme önemlidir. Onun duygularını, düşüncelerini ve yaşadığı sıkıntıları dikkatlice dinleyin. İhtiyaç duyduğu konularda yönlendirme yapabilir ve profesyonel yardım almaya teşvik edebilirsiniz. Aranızda güvenilir bir iletişim ortamı oluşturarak konuşmalarınızın gizliliğini koruyun. Eğer ki genç birey size intihar düşüncelerine dair planlar paylaşır ise, mutlaka bir psikolog ve psikiyatrist ile görüşmesini teşvik edin. Profesyonel yardım almak, intihar girişimi riskini azaltmada önemli bir adımdır.

Türkiye’de intihar eden gençlerin başlıca nedenlerini bilirsek, çözüm de bulabiliriz.

  • Depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk gibi ruh sağlığı sorunları gençlerde intihar riskini artırabilir. Bu tür sorunlar gençlerin yaşam kalitesini düşürebilir ve umutsuzluk hissi yaratabilir.
  • Aile içi çatışmalar, ailede yaşanan şiddet, ayrılık gibi durumlar gençlerde intihar riskini artırabilir. Aile desteği eksik olduğunda gençler kendilerini yalnız hissedebilirler.
  • Yoksulluk, işsizlik, ekonomik sıkıntılar gençlerde umutsuzluk ve intihar düşünceleri yaratabilir.
  • Yoğun akademik baskılar, başarı beklentileri, işsizlik, iş yerindeki stres gibi faktörler de intihar riskini artırabilir. Gençler bu tür baskılar altında kendilerini değersiz hissedebilirler.
  • Uyuşturucu ve alkol gibi madde kullanımı, gençlerin kontrolsüz davranışlar sergilemelerine ve intihar riskini artırmalarına neden olabilir.
  • Teknoloji kullanımıyla birlikte fiziksel olarak bir arada olunsa bile gençler arasında sosyal izolasyon ve yalnızlık artmış durumda. Bu da intihar riskini artırabilir.
  • LGBT+ gençlerde aile ve toplumdan kabul görmeme, ayrımcılık ve dışlanma gibi sorunlar intihar riskini artırabilir.

Gençler için hayatı kolaylaştırmak için birçok farklı alan üzerinde çalışma yapılmalı;

  • Gençlerin eğitime erişimlerini artırmak ve kariyer olanakları sunmak önemlidir. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı, mesleki rehberlik hizmetleri ve staj imkanları sunulmalıdır.
  • Gençlere psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri sunarak ruh sağlıklarını korumak önemlidir. Okullarda ve toplumda mental sağlık konularında farkındalık yaratılmalıdır.
  • Gençlerin sosyal çevrelerde aktif olmaları teşvik edilmeli, sosyal etkinlikler düzenlenmeli ve toplumsal dayanışma sağlanmalıdır.
  • Gençlerin dijital becerilerini geliştirmeleri ve bilgiye erişimlerini kolaylaştırmak için teknolojik altyapılar güçlendirilmeli, dijital okuryazarlık eğitimleri verilmelidir.
  • Gençlerin iş bulma ve girişimcilik fırsatlarına erişimlerini artırmak için destekleyici politikalar ve programlar oluşturulmalıdır.
  •  Gençlerin sağlık hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak ve sağlıklı yaşam biçimleri konusunda bilinçlenmelerini sağlamak önemlidir.
  •  Gençler arasında cinsiyet, etnik köken, sosyoekonomik statü gibi farklılıkların neden olduğu ayrımcılığın önlenmesi ve eşitlikçi politikaların desteklenmesi gereklidir.
  • Gençlere çatışma çözme becerileri kazandırılmalı ve empati güçlendirilmelidir. Bu sayede gençlerin sorunlarıyla başa çıkma yetenekleri artar ve toplumsal uyum sağlanabilir.

Tüm bunlar, gençlerin potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini destekleyecektir.

Gençlerin güvenli alanlara ihtiyacı var

Fiziksel Güvenlik: Bu, sokaklarda, okullarda, parklarda ve diğer toplumsal alanlarda güvenliği sağlamakla ilgilidir. Aydınlatma, güvenlik kameraları, güvenlik personeli gibi önlemler alınarak gençlerin fiziksel güvenliği korunabilir.

Duygusal Destek: Güvenli alanlar gençlerin duygusal ihtiyaçlarına da yanıt verebilmelidir. Bu alanlarda gençlerin duygularını ifade edebilecekleri, anlaşıldıklarını hissedebilecekleri ve destek alabilecekleri ortamlar sağlanmalıdır. Okullarda danışmanlık hizmetleri, gençlik merkezleri gibi yerler duygusal destek sağlamak için önemlidir.

Eğitim ve Kariyer Olanakları: Gençlerin geleceklerini planlamalarına ve kendilerini geliştirmelerine yardımcı olacak eğitim ve kariyer olanakları da güvenli alanların bir parçasıdır. Nitelikli eğitim imkanları, staj olanakları, mentorluk programları gibi uygulamalar gençlerin güvenli bir gelecek için adım atmalarına yardımcı olabilir.

Toplumsal Katılım ve İfade Özgürlüğü: Gençlerin toplumsal yaşama katılımını teşvik etmek ve farklı düşünceleri ifade edebilecekleri özgür alanlar yaratmak da önemlidir. Gençlik merkezleri, gençlik dernekleri gibi yerlerde gençlerin kendilerini ifade etmeleri ve topluma katkıda bulunmaları teşvik edilmelidir.

Bu alanlar gençlerin gelişimini desteklerken, aynı zamanda toplumun geleceğini şekillendirir ve daha sağlıklı bir toplum oluşturulmasına katkı sağlar.

Sağlıklı aile içi iletişim, gençleri kurtarabilir!

Sağlıklı iletişim, bireyler arasında anlayış, saygı, açıklık ve empati temelinde kurulan iletişimdir; aile üyelerinin duygularını ifade etmelerini, ihtiyaçlarını açıkça belirtmelerini ve karşılıklı olarak birbirlerini dinlemelerini sağlar.

  • Aile üyeleri arasında iletişimde açıklık ve dürüstlük önemlidir. Duyguların ifade edilmesi, düşüncelerin paylaşılması ve sorunların açık bir şekilde konuşulması sağlıklı iletişimi destekler.
  • Aile üyeleri birbirlerinin duygularını anlamaya ve empati göstermeye çalışmalıdır. Empati, iletişimde karşılıklı anlayışı ve saygıyı artırır.
  • İyi bir iletişim için dinleme becerileri oldukça önemlidir. Aile üyeleri birbirlerini dikkatlice dinlemeli, söylenenleri anlamaya çalışmalı ve gerektiğinde geri bildirimde bulunmalıdır.
  • Eleştiri ve tartışmalar kaçınılmaz olabilir ancak bu süreçlerin yapıcı bir şekilde yönetilmesi gerekir. Eleştiri yapılırken olumlu geri bildirim verilmeli, tartışmalar ise saygılı bir şekilde yürütülmelidir.
  • Aile içi iletişimde hataların kabul edilmesi, özürleşme ve affetme süreçleri sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturur. Bu süreçler sayesinde ilişkiler onarılarak güçlenir.
  • Aile üyeleri birlikte zaman geçirerek ilişkilerini güçlendirebilirler. Ortak ilgi alanlarına yönelik aktiviteler yapmak, iletişimi destekleyen bir etkidir.

Sağlıklı aile içi iletişimi desteklemek için aşağıdaki adımlar da önemlidir:

– Aile içi iletişim eğitimleri düzenlemek ve iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik programlar sunmak.

– Aile içi ilişkileri güçlendirmek ve aile bireyleri arasındaki bağları artırmak için aile terapisi veya danışmanlık hizmetlerinden faydalanmak.

– Olumlu davranışları desteklemek, olumsuz davranışları ise yapıcı bir şekilde ele almak.

– Aile içinde iletişimi teşvik eden ve destekleyen bir ortam oluşturmak, her bireyin kendini ifade etmesine olanak sağlamak.

Sağlıklı aile içi iletişim, aile üyelerinin mutluluğunu ve sağlığını olumlu yönde etkilerken, aynı zamanda çatışma ve stresi azaltır, duygusal bağları güçlendirir ve bireylerin kişisel gelişimini destekler.











Telif Hakkı Uyarısı:
Bu yazının tüm hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Yazının tamamı veya bir bölümü; yazarın yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, alıntılanamaz, yayımlanamaz, ticari amaçla kullanılamaz. İzinsiz kullanım halinde yasal işlem başlatılacak olup, her türlü hukuki ve cezai sorumluluk izinsiz kullanan kişiye aittir.
©psikologecemsercan

Yorum bırakın