Başkalarının dikkatini bile çekmeyen sesler, sizi aşırı derecede rahatsız ediyorsa ve hemen orayı terk etmek istiyorsanız bu Misofonya olabilir.
Mesela sinemadayken tanımadığınız birinin mısır yerken çıkardığı sese tahammül edemediğiniz oldu mu?
Bireyin seslere seçici olarak duyarlılık sendromu olarak adlandırılabileceğimiz bu hastalığın ismi, aşırı derecede iğrenme anlamına gelen Yunanca ‘Miso’ kelimesi ile, ses anlamınna gelen ‘Phonia’ kelimelerinin birleşmesi ile oluşuyor.
Misofonya, özellikle diğer insanların çıkardığı seslerden aşırı düzeyde bir rahatsızlık hissetmek olarak tanımlanır.
Bireyi nasıl etkiliyor?
Olağan seslerden aşırı derecede rahatsız olmak, iğrenmek, tiksinmek, endişelenmek ve kaçınma şeklinde davranışsal tepkiler verilmesi Misofonya olan bireylerde gözlemlenmektedir.
Başkalarına sıradan gelen seslerden rahatsız olan kişiler, çoğu zaman bu tür seslerin olduğu ortamlara girmiyor, girmek zorunda kaldıklarında da kaçmanın yollarını arıyorlar. Misofonya olan bireyler, hassasiyet yaratan seslerle karşılaştıklarında öfke patlamaları yaşayabiliyor, tepkiler verebiliyorlar.
Neden oluyor?
Misofonyanın nedeni, günümüzde tam olarak bilinmiyor ve bu durumun nedenini açıklamak için ortaya atılan birçok hipotez var.
Bazı araştırmacılar, duygusal beyin olarak bilinen Limbik Sistem ile İşitme Merkezi arasındaki anormal aktivitenin bu rahatsızlığa neden olduğunu düşünüyorlar.
Yakın zamanda yapılan bir araştırmada, beyin aktivitesinin ölçülmesinde kullanılan bir yöntem olan Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI) yöntemi ile Misofonya sorunu olan kişiler ve Misofonya şikâyeti olmayan kişiler kontrol grubu olarak karşılaştırıldı. Araştırmadaki katılımcılara, yemek yerken, nefes alıp verirken çıkan sesler, yağmur sesi gibi olağan sesler dinletildikten sonra bebek ağlaması ve çığlık gibi insanların çoğunluğunu rahatsız eden sesler dinletildi.
Araştırma sonucunda, Misofonya sorunu olan kişilerin beyinlerindeki duygusal farkındalık ve bilinçli kontrol gerektiren davranışlarda önemli düzenleme rolü olan Anterior Insular Korteks (AIC) bölümünün, kontrol grubuna göre daha aktif olduğu gözlemlendi. AIC’nin beyindeki diğer duygu düzenleme merkezleriyle olan bağlantısının da normalden daha fazla olduğu gözlemlendi. Ayrıca sese karşı hassasiyetin şiddeti arttıkça, bu bağlantılarda da artış olduğu not edildi.
Misofonya tedavi edilebilir mi?
Dönemimizde Misofonya sorunun çözümlenmesi için kanıtlanmış bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, hastalığın nedeni daha iyi anlaşıldığında tedavi yöntemlerinin de bulunacağı düşünülmekte.
Telif Hakkı Uyarısı:
Bu yazının tüm hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Yazının tamamı veya bir bölümü; yazarın yazılı izni olmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz, alıntılanamaz, yayımlanamaz, ticari amaçla kullanılamaz. İzinsiz kullanım halinde yasal işlem başlatılacak olup, her türlü hukuki ve cezai sorumluluk izinsiz kullanan kişiye aittir.
©psikologecemsercan
